Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Narin Türkmen, pelvik organ sarkmasının kadınlarda sık rastlanan bir rahatsızlık olduğunu, ancak bu durumla karşılaşmadan önce kadınların bu hastalıktan haberdar olmadıklarını belirterek uyarılarda bulundu.
Op. Dr. Türkmen, pelvik organ sarkması tanımını; rahmin, idrar kesesinin ve kalın bağırsağın son bölümü olan rektumun vajinadan dışarı çıkması şeklinde yaptı.
Bu hastalığın, pelvik organları yerinde tutan bağ dokusunun zayıflaması sonucu ortaya çıktığını söyleyen Op. Dr. Türkmen, “Pelvik organ sarkmasının toplumdaki yaygınlığı tam olarak bilinmemekle birlikte, yaşamı boyunca her 9 kadından birinin sarkma nedeniyle ameliyat edildiği bilinmektedir” dedi.
Op. Dr. Türkmen, pelvik organ sarkmasının zaman içinde ortaya çıkan çeşitli belirtileri olduğunu ifade etti.
Türkmen, “Vajina veya bel altında aşağı çekilme hissi, vajinada veya vajina dışında şişlik hissi, idrar akışının yavaşlaması, mesaneyi tam boşaltamama hissi, sık idrara çıkma veya sıkışma hissi de pelvik organ sarkmasının belirtilerindendir” diye konuştu.
Ayrıca kadınlarda istemsiz idrar kaçırmanın da çok görülen bir problem olduğunu kaydeden Op. Dr. Türkmen, bunun bir nedeninin de pelvik organ sarkmasına bağlı olabileceğini dile getirdi.
“SARKMA HEMEN OLABİLECEĞİ GİBİ YILLAR İÇİNDE DE GELİŞEBİLİR”
Pelvik organ sarkmasının sebeplerine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Türkmen, “Pelvik organları destekleyen kas, sinir ve bağ dokusunda hasar olması nedeniyle olur. Gebelik ve doğum, vajen destek dokularının zayıflamasının en önemli nedenidir. Doğum yapan her üç kadından biri bu durumdan etkilenmektedir. Sarkma hemen olabileceği gibi yıllar içinde de gelişebilir. Yaşlanma ve menopoz pelvik taban yapısının daha da zayıflamasına yol açar. Pelvik taban üzerindeki basıncı artıran fazla kilo, kronik öksürük, ağır kaldırma, kronik kabızlık ve fazla ıkınma gibi faktörler de bu hastalığın oluşmasına katkıda bulunur” şeklinde açıkladı.
PELVİK ORGAN SARKMASI NASIL TEDAVİ EDİLİR
Sarkma şikayeti olan hastalarda cerrahi tedavinin tercih edildiğini belirten Op. Dr. Türkmen, hastanın yaşı, geçirdiği operasyonlar ve genel sağlık durumuna göre en uygun cerrahi yöntemin seçildiğini anlattı.
Türkmen, diğer tedavi seçeneklerini de şöyle anlattı:
“Takip; sarkma hayati bir tehlike oluşturan bir durum değildir ve birçok kadın rahatsızlık duymuyorsa herhangi bir tedaviye gerek olmayabilir. Ağır kaldırmaktan, kabızlık nedeniyle fazla ıkınmaktan ve aşırı kilo almaktan kaçınmak önerilir. Pesser adı verilen vajene yerleştirilen çeşitli şekil ve tipte cihazlarla hastanın rahatlaması sağlanabilir. Vajenden sarkan organlara mekanik destek vererek rahatlamasına yardımcı olur. Hasta ameliyat olamıyorsa veya çocuk sayısını tamamlamak istiyorsa pesserler uygun bir seçenek olabilir. Pelvik taban egzersizleri (Kegel egzersizi) ile zayıflamış pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi erken evre vakalarda iyileşmeye yol açar veya hastalığın ilerlemesini önleyebilir. Tüm egzersiz programlarında olduğu gibi, pelvik taban egzersizleri zaman, motivasyon ve doğru teknik gerektirir. Lazer ile vajina daraltma, sarkma ve idrar kaçırma tedavisi yapılabilir. CO2 lazer vajina dokusunda yaşlanma ile azalan, bu nedenle sarkmaya neden olan kolajen miktarını arttırır. Buradaki fibroblast adı verilen hücreleri uyararak kolajen dokusunu çoğaltır. Böylece sarkma azalır. İdrar kaçırma için vajina ön duvarına yapılan lazer uygulaması ile destek dokunun oluşması sağlanır ve idrar kaçırma şikayetinde belirgin düzelme olur”