“Özledim Her Şeyini”, “Dostlarım”, “Ödüm Kopuyor”, “Benim İçin Öldün Artık”, “Seninle Başım Dertte”, “Sokakların Dili” ve “Sen Mevsimler Gibisin”in de aralarında bulunduğu çok sayıda esere imza atan Selami Şahin, “Beni sevenlere çok şey borçluyum. Allah onları başımızdan eksik etmesin. Selami Şahin varsa onların sevgisiyle var.” dedi.
Kültür, sanat, bilim, spor, siyaset ve iş dünyasının duayen isimlerini “Türkiye’nin Çınarları” projesi kapsamında fotoğraflayan Anadolu Ajansı, 75 yaşındaki Selami Şahin ile bir araya geldi. Sanatçı, müzikle iç içe geçen hayatını ve yaşamının dönüm noktalarını AA muhabirine anlattı.
Usta sanatçı, Mısırlı bir anne ile Hataylı babadan, Hatay Yayladağ’da bir köyde dünyaya geldiğini belirterek, ilkokul yıllarında bayramlarda öğretmenlerinin kendisine şarkılar söylettiğini aktardı.
“Şarkıcı oldum, 17 yaşında ünlendim”
Türkçeyi 8 yaşında öğrenen ve o güne kadar Arapça konuşan Şahin, ilkokul öğretmeninin “Günün birinde sen şarkıcı olursun.” dediğini belirterek, “İlkokul mezunuyum. Köyde çok fakir bir aileydik. Ben, ‘Şarkıcı olmak için gideceğim.’ dedim. ‘Nasıl olur?’ dediler. Annemin, babamın ağlamasını hiç unutmam. 16 yaşımda ayrıldım. Adana, Antakya, Ankara bir ay 15’er gün çalıştım. Buralarda şarkıcı olunmazdı. Öğrendim ki İstanbul’da olunur. Daha 17 yaşına girmeden İstanbul’a geldim.” diye konuştu.
O yıllarda Beyoğlu Şato Oteli’nde çalışmaya başladığını söyleyen Şahin, “Ütü öğrendim, temizlik yaptım. Otelin en üst katında bir oda var, halıları koyuyordum. Halıyla, yorgan öyle yatıyordum, çalışıyordum. O zaman plakçılık Sirkeci’de Doğubank İş Hanı’ndaydı. Daha sonra orada iş buldum.” dedi.
Ünlü sanatçı, çalıştığı plak şirketinden şarkıcı olmak için yardım istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Onlara ‘Ben şarkıcı olmak istiyorum.’ dedim. ‘Gurbette ömrüm geçecek/Bir daracık yerim de yok’ türküsünden bir kuple okudum. Ayağa kalktılar, ‘Allah Allah ne kadar güzel bir ses bu. Hemen 45’lik yapın.’ dediler. O zaman long play bile yoktu. 45’lik yaptık. Üçüncü 45’likte ünlendim. Neye uğradığımı şaşırdım. Şarkıcı oldum, 17 yaşında ünlendim. Nota bilmem lazımdı. Notayı kitapların yardımıyla kendi kendime öğrendim. Kazandığım paraları da annemlere gönderiyordum. Bildiğim şarkıların notalarını aldım. Onları öğrendim.”
“Dünyaya bir daha gelsem yine müzisyen olurdum”
Müziği çok sevdiğinin altını çizen Şahin, ilk bestesi ‘Sen Mevsimler Gibisin’ ile 4. Altın Kelebek Ödüllerinde birincilik ödülü aldığını belirterek, “Dünyaya bir daha gelsem, yine müzisyen olurdum. Öncelikle bu bir aşk.” değerlendirmesinde bulundu.
Şahin, şarkının söz ve müziğinin kendisine ait olduğunu vurgulayarak, “Şarkıyı Alman sevgilime yazdım. Kumburgaz’da buluştuk, kulübe gittik, geldik. Üçüncü gün baktım yanımda yok. Bir geldim kahvaltı yerine, Almanya’dan sevgilisi gelmiş. Bana, ‘Ne yapayım?’ dedi. Ben de elimde melodika çalıyorum. Kendim öğrenmişim yine dilli kavalla birlikte. Yalancı bir dünyaya benzettim, ‘Yalancı dünya gibi yalancısın sevgilim/Sen mevsimler gibisin, değişirsin sevgilim’ şarkısı böyle çıktı.” ifadelerini kullandı.
Sözü ve müziği başka şarkılara benzemeyen, işlenmemiş melodiler üzerine eserler üretmeye çalıştığını kaydeden Şahin, 1970’li yıllarda bir arkadaşının aşk acısından çok etkilenerek “Tanrım” şarkısını yazdığını söyledi.
Selami Şahin, bestekar olarak da her türlü besteye imza attığını söyleyerek, şunları kaydetti:
“Benden kim şarkı istiyorsa onun sesine göre yaptığım besteleri veriyorum ve şarkıyı okurken o sanatçının taklidini yaparak veriyorum. Niye? Eseri daha rahat geçsin diye. İyi bir rejisör oyuncuyu daha iyi oynatır. Benden kim eser istiyorsa onun sesine göre eser veriyorum. Rahmetli Zeki Müren 50 şarkımı okudu. Yıldıray Çınar, Ahmet Sezgin, Şükran Ay, Gönül Akkor, Behiye Aksoy yani Türkiye’de şarkılarımı okumayan kalmadı.
Zeki Müren, Taksim’de Maksim Gazinosu’na ‘Selami’ciğim bu akşam gel. Biliyorum çapkınsın, sevgilinle misafirimsin.’ dedi. Ben de gittim. Başlamış okumaya. Sahnede, ‘Benim sevgili dostum, hoş geldin şeref verdin eskimeyen dostum.’ dedi. O gece ben de ‘Eskimeyen Dostum’ şarkısını yaptım. Ertesi gün aradım, ‘Paşam nasılsınız?’, ‘İyiyim Selami’ciğim, beğendin mi dün geceyi?’ dedi. ‘Çok güzeldi, sizden bir ilham aldım, beste yaptım.’ dedim. Hemen gittim. ‘Oku bakalım.’ dedi. Ben de onun taklidini yaparak şarkıyı okudum. ‘Benim okumama gerek kalmadı. Aynı benim gibi okuyorsun, helal olsun.’ dedi.”
İbrahim Tatlıses’in de 20’nin üzerinde şarkısını okuduğunun altını çizen Şahin, “Onun sesine uygun şarkı verdim. Roman şarkısı ‘Kasımpaşalıyım’ı Güllü ve Kibariye okudu. Ben benden eser isteyen sanatçının sesinin taklidini yaparak, şarkı yazıyorum ki eseri rahat okusun diye.” değerlendirmesinde bulundu.
“100 şarkı yapacağınıza 10 şarkı yapın ama bin şarkıya bedel olsun”
Genç müzisyenlere tavsiyelerde de bulunan sanatçı, “Lütfen yapılmamışı yapın, yazılmamışı yazın. Değişik, sloganlı olsun. Kalıcı şarkılar yapın. 100 şarkı yapacağınıza, bir sıfırı kaldırın, 10 şarkı yapın ama bin şarkıya bedel olsun.” açıklamasını yaptı.
Son projesi “Selami Şahin Saygı Albümü”nde birçok genç müzisyenin yer aldığını söyleyen Şahin, “Kime dediysek ‘hayır’ demedi. Hepsine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Oğlum ve kızım bu işe koşturuyor. 50 şarkıdan fazla yaptık. Yavaş yavaş çıkıyor işte arka arkaya. Okuyan arkadaşlar da kendi sesine göre bir bestemi seçiyor. Haftada bir şarkı yayınlanıyor ve dinlenme oranı çok yüksek. Bu bizi çok mutlu ediyor.” dedi.
Selami Şahin, Arapça şarkılar da yazdığını ve Orta Doğu’da çok sevildiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
“Gittiğim zaman, Mısır’da, Lübnan’da yolda yürüyemiyorum. Ben onların sevgisi ile varım. Saygıyla eğiliyorum. Tabii hiçbir zaman, kimseyi benden büyük ya da küçük görmem, Allah’a çok şükür. Mısır’a gittiğimiz zaman bir restoranda yemek yiyeceğiz. Bir baktım benim şarkımı Arapça çalıyorlar. Nasıl oldu? Böyle kaldım. ‘Bu senin eserin, Selami Şahin.’ dediler. Mısır, annemin memleketi, gidince insan etkileniyor.” ??
“Beni sevenlere çok şey borçluyum”
Oğlu Lider Şahin’in de kendisi gibi besteler yaptığına işaret eden sanatçı, “Lider güzel çalışıyor. İyi söz, iyi müzik olmadan imzasını atmıyor ve o esere çalışmıyor. Ben arkadaşıma balık ısmarlamam, balık tutmasını öğretirim. Yani kendisi yazıyor sözleri, müziği de kendisi yapıyor.” ifadelerini kullandı.
Sanatçı Şahin, çok sesli müzik dinlediğini, yerli şarkıları pek fazla etkilenmemek adına dinlemediğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi teknoloji çok ilerledi. Adam bir şarkı yapıyor, hafif dile düşüyor, bir sene sonra bir şey daha yapmadığı zaman unutulup gidiyor. Bir yere gelmek kolay. Orada kalmak önemli. ?En başta gençlerimize sesleniyorum; slogan kelimeleri kullansınlar. Mesela sevgilin, komşun, dostun, arkadaşın, iş ortağın olur, ‘Yeter be seninle başım dertte. Vallahi ne yapacağım bilmiyorum.’ dersin. İşte slogan. ya da ‘Bir sevgilim vardı, onu sevmedim, ayrıldık. Ona alıştım’. Yani ‘Alışmak sevmekten daha zor’. ‘Vallahi benim en iyi dostum içkim, sigaram. Onlar da terk ederdi, olmazsa param’ gibi. Yani sözlerle slogan şart.”
Sanat hayatında 58 yılı geride bırakan Şahin, “Şarkılarımı okumayan kalmadı. Bu kadar çok besteyi tutturdum. Şükürler olsun Allah’a, mutluyum. Beni sevenlere çok şey borçluyum. Allah onları başımızdan eksik etmesin. Selami Şahin varsa onların sevgisiyle var.” diye konuştu.