Murat Yetkin’den “HTŞ” değerlendirmesi: Kuzu postunda kurt mu, Batı’nın yeni “ılımlı İslamcısı” mı?

“`html

T24 Haber Merkezi

Gazeteci Murat Yetkin, Suriye’deki HTŞ’nin yönetimsel değişimi ile ilgili kaleme aldığı yazısında, “Acaba Colani, tüm dikkatleri üzerinde toplayan, ama aslında kuzu postuna bürünmüş bir kurt mu, yoksa Batılı ideologların sıkça kullandığı ‘ılımlı İslamcı’ örneği mi?” diye sordu.

Yetkin’in makalesi ise şu şekilde devam ediyor:

“Cihatçı grupların içinde Ebu Muhammed Colâni (veya Golâni, ailesi Golan’dan) olarak bilinen Ahmed el-Şara, 2017 yılında El Kaide’nin Suriye kolu olan El Nusra’dan ayrılarak Heyet Tahrir el Şam’ı kurdu. Halep seferinden sonra Hama’yı ele geçirme sürecinde, CNN International’a verdiği röportajda, daha önceki sarıklı ve sakalsız görüntülerinin aksine, PR etkisi altında oldukları aşikar bir görüntüye sahipti; başı açık ve ‘hipster’ tarzında bir sakalı vardı. Farklı din ve mezheplere dokunmayacaklarını belirterek, bu tutumlarıyla tekfirci ideolojiden siyasi İslamcılığa bir geçiş yaptı.

Dün akşam Gazeteci Dilek Zaptçıoğlu, “Şu anda Alman televizyonunda Colani’nin ne kadar iyi biri olduğunu dile getiriyorlar” diyerek bir gönderide bulundu. Oysaki HTŞ terörist örgüt olarak BM tarafından tanımlanmış ve Colani hakkında ödüller verilmiş bir grup.

Afganistan savaşının başlangıcındaki ‘ılımlı İslamcı’ mücahitler, Sovyet işgaline karşı ABD-Suudi Arabistan-Pakistan istihbarat iş birlikleri ile eğitilip donatılmıştı. Taliban ve El Kaide gibi gruplar bu süreçten türedi. Fethullah Gülen Cemaati de “dinler arası diyalog” iddialarıyla aynı yolda ilerledi ve sonuçları malum. ABD’nin ‘ılımlı İslamcı’ ifadesi, belirli bir dönem Batı’nın çıkarlarına hizmet edecek gruplar için kullanılıyor. HTŞ de bu yeni ‘ılımlı İslamcı’ tanıma mı girecek?

Esad’ın devrilmesi sonrası Şam’daki Emevi Cami’inde şükür namazı kılmak, Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’na nasip olmamışken, HTŞ lideri Colani, ya da Ahmed Şara’ya kısmet oldu.

Erdoğan, bu namazı kılacak ve bunu CHP ile diğer muhaliflere hatırlatacak, bu aşikar.

Erdoğan’ın şu anda Batı’daki imajı, HTŞ’nin liderliğindeki devrimci duruştan etkileniyor gibi görünüyor.”

Bu yazı yetkinreport.com adresinden alınmıştır…

Suriye’deki savaş ciddi bir boyut kazandı; HTŞ liderliğindeki gruplar kontrolü ele geçiriyor

İdlib ile Halep, Suriye’nin iç savaş ile sarsılan iki kenti. Halep, iç savaş öncesinde ülke ekonomisinin kalbi olarak bilinirken, 2016’dan bu yana muhalif gruplar ile Şam yönetimi arasında ilk kez çatışmalara sahne oldu. Bu çatışmalar neticesinde HTŞ liderliğindeki silahlı gruplar, Halep üzerinde kontrol sağlamayı başardı. Mart 2020’de Rusya ve Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde bir ateşkes ilan etti ve ortak devriyeler gerçekleştireceklerini bildirdi. Şu an bölgede Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait birçok gözlem noktası bulunmaktadır.

Son olarak, Hama’da da HTŞ liderliğindeki gruplar kontrolü ele geçirirken, Humus’a doğru ilerlemeye başladılar.

6 Aralık’ta, 2011 yılındaki ayaklanmanın başladığı sembolik yer olarak bilinen Dera, HTŞ ve yerel muhalif grupların kontrolüne geçti.


AA’nın haritası revize edilmiştir

Türkiye ve Rusya’dan ilk tepkiler

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova’nın bu tür saldırıları “Suriye’nin egemenliğine bir saldırı” olarak nitelendirdi. Peskov, “Suriyeli yetkililerin bölgeye hızlı bir şekilde düzen getirmesi ve anayasal düzeni yeniden kurmasını destekliyoruz” dedi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Halep’teki çatışmalar konusunda yaptığı açıklamada “İdlib’e yönelik son zamanlardaki saldırıların” ciddiyetine dikkat çekti ve bu gelişmelerin oldukça hassas sonuçlar doğurabileceğini vurguladı. Keçeli, “Yeni istikrarsızlıklara neden olmamak ve sivil halkın zarar görmemesi Türkiye açısından son derece önemlidir.” diye ekledi.

Halep’in ardından Hama’ya doğru ilerliyorlar;

Bölgeden gelen bilgilere göre, HTŞ gruplarının Humus’a girmesi an meselesi. Eğer Suriye ordusu direnç göstermezse, HTŞ güçlerinin kent merkezine ulaşması muhtemel görünüyor. HTŞ’nin Humus’a yaklaşması üzerine müdahale eden Suriye muhalif güçleri, ordu kontrol noktalarını hedef almaya başladılar.

Astana sürecinin sessizliğinin iyi değerlendirilmediği vurgusu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, İranlı Bakan’ın Suriye’deki çatışmaların yeniden alevlenmesinden sonra gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti esnasında bir basın toplantısı düzenledi. İran Dışişleri Bakanı, “Siyonist rejimin bu gerilimin çıkmasındaki rolünü göz ardı etmek büyük bir hata olur.” derken Bakan Fidan, “Suriye’deki gelişmeleri dış müdahilere atfetmek bu noktada yanlıştır.” ifadelerinde bulundu.

Fidan, ayrıca gerilimin arttığı bu dönemde Astana sürecindeki sessizliğin iyi değerlendirilmediğini şu sözlerle belirtti:

“Suriye’deki iç savaşın durdurulmasında ve tarafların bir ateşkes içinde belirli bir statüko sağlamasında Astana süreci önemliydi. Bu sürecin gerçekleşmesinde Türkiye, Rusya ve İran büyük rol oynadı.”

Fidan, ayrıca Türkiye’nin “rejim değişikliği” hedefinin olmadığını vurguladı.

ABD, Britanya, Fransa ve Almanya ortak açıklama yaptı

ABD, Britanya, Fransa ve Almanya, Suriye’deki çatışmalara dair yaptıkları ortak açıklamada, “Gelişmeleri yakından izliyor, daha fazla insanın yerinden edilmesi ve insani yardım erişiminin engellenmesi için tüm taraflara gerilimi azaltma ve sivillerin korunması çağrısı yapıyoruz.”

Bölgede durumu kimler etkiliyor?

Suriye, Rusya ve İran; HTŞ destekli grupların Halep kontrolünü tamamen ele geçirmesinden endişe duyuyor. İran Devrim Muhafızları’nın önde gelen komutanlarından Kioumar Pourashemi’nin, çatışmaların başlangıcında hayatını kaybettiği bildirildi. Rusya, özellikle Suriye ordusunun akaryakıt üssü bulunan Han Al-Asal’da hava saldırıları gerçekleştirmekte.

Şam yönetimi, Rusya tarafından eğitilen ve “Kaplan Kuvvetleri” olarak bilinen 25. Özel Kuvvetler Tümeni’ni bölgeye sevk etti. Bu birlikler arasında Filistin Kudüs Tugayı ve Rus yapımı modern T-90 tanklarıyla donanmış 4. Suriye Tümeni de bulunmakta.

İdlib’i yıllardır kontrol eden ve kendilerini cihatçı ilan eden HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin “terör örgütleri” listesinde yer alıyor. Türkiye de HTŞ’yi terör örgütü olarak tanımakta.

Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme girişimleri

Son saldırılar, Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme çabalarının hız kazandığı bir dönemde meydana geliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmeyi planladığını belirtti. Erdoğan, Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretlerinde yaptığı konuşmada, “Esad ile görüşmeyi umuyorum. Çünkü iki ülke arasındaki terör gruplarını temizlememiz gerekiyor. Suriye’de kalıcı bir barış sağlanmalı. Bu durumu gerçekleştirmek için net ve açık adımlar atmalıyız.” dedi.


NAMIK DURUKAN YAZDI

Şam’ı ele geçirmek için “operasyon odası” oluşturuldu: HTŞ ve bağlı gruplar Şam’a 10 kilometre mesafeye ulaştı

Önemli kent Dera, HTŞ’nin kontrol altına alınırken, DSG petrol bölgesi Deyrizor’da kontrol sağladı; SMO, Münbiç’e saldırı için hazırlık yapıyor

Suriye ordusu, tüm cephelerden Şam’a çekiliyor: HTŞ, Humus’a girmek üzere

Münbiç’e yönelik büyük bir saldırı için hazırlıklar sürüyor; SMO güçleri Münbiç’e büyük sevkiyat yapıyor: Harekât beklentisi yüksek

HTŞ, Hama’ya 5 kilometre yaklaşmış durumda; birçok ilçe, köy ve askerî üs HTŞ’nin kontrolüne geçti: Eğer Humus alınırsa, Şam kapısı açılacak

PYD/YPG, Fırat’ın batısını terk ediyor: Tel Rıfat’tan sonra Menbiç’ten de çekilmeye başladılar

Kuzeybatı Suriye’de şiddetli çatışmalar devam ediyor: Harita değiştiren operasyon ile Batı Halep’e yoğun bombardıman yapılıyor

HTŞ liderliğindeki gruplar, bir kez daha şehrin kapılarına dayanmış durumda; Halep’e 5 kilometre yaklaştılar

HTŞ liderliğindeki gruplar Halep’in dış bölgelerine girdi, merkeze doğru ilerliyor: Şam-Halep karayolu da kontrol altına alındı

Rus savaş uçakları Halep’i bombaladı: HTŞ destekli gruplar, YPG’nin elindeki havaalanına saldırı hazırlığında

İdlib tamamen HTŞ’nin kontrolü altında, hedef Hama: Gruplar, Hama’ya girmeye başlamış durumda

SMO, Tel Rıfat ve Afrin’e yönelik saldırıya geçti; PYD/DSG hesapları ateş altında

Suriye Milli Ordusu, Tel Rıfat’a girdi; Münbiç’e atak planları yapılıyor

Fırat’ın batısını terk ediyorlar: ABD destekli PYD/DSG, Deyrizor’da İranlı milislerle sınırlı bir harekât başlatacak

Münbiç’e yönelik büyük bir saldırı için hazırlıklar devam ediyor; SMO güçleri Münbiç’e sevk ediliyor

SMO ilerlemesi yavaşladı, Suriye’nin direnişi sınırlı: ABD, Deyrizor’da alan genişletmek için İranlı gruplara yeni operasyon hazırlığında

Suriye ordusu iki gün sonra geri çekildi; HTŞ liderliğindeki gruplar, Hama’ya girdi

Humus düştü: Hizbullah güçleri Lübnan sınırına çekiliyor, Şam’a kuşatma sürüyor

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir